Aktivistimiz Ayla Akat Ata’nın Savunması!

İddianameye karşı beyanda bulunurken, insanlık tarihi içerisinde toplu öldürmelerin gerçekleştiği katliamlar arasında sayılan “cadı avları” ndan bahsetmiştim size. Bu süreçte her kadın her an tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Çünkü tutuklanmak için tek bir kişinin ihbarı yeterlidir.
Fazla dua eden kadın çok günah işlediği, gündüz uykusu gelen kadın geceleri şeytanla ayin yaptığı için, fazla güzel olan kadın, çirkin kadın, yara beresi olan kadın, hepsi bir şekilde cadı sayılmıştı. Sorguda cadıların varlığını kabul etmek cadı olmak, inkâr etmek ise yalan söylemek anlamına geliyor, yani sorgulamaya tabi tutulan kişi her koşulda cadı olarak suçlanıp mahkûmiyetine karar veriliyordu. Ve bu arada “Cadı Avcıları”: Kadınların yakalanmalarına, sorgulanıp işkence görmelerine ve sonunda öldürülmelerine neden olan kişiler, aslında iyilik yaptıklarına ve masum insanları koruduklarına inanıyorlardı. Yazık ki Kürt kadınları, gerek sahip oldukları cins bilinci, kadın kurtuluş ideolojisi yürüdükleri kadın özgürlük çizgisi ile; gerekse de ulusal talepleri dolayısıyla günümüz egemenleri tarafından “cadı” olarak kabul edilmektedirler.
Tarihin ruhu bugün yaşadıklarımızda saklı aynı zamanda. Bunu bilmek bizi güçlü kılıyor. Yaşadığımız zorlukları bizden önceki kadın mücadele öncülerinin gerçekliği içerisinde kendimizi bularak aşıyoruz. Ve Kürt kadınları olarak ortaya koyduğumuz “Kadın Yaşam, Özgürlük” iddiasının Suriye ve İran’dan dünya coğrafyasına yayıldığına ve sahiplenilişine tanıklık ediyoruz.
TJA’da 15 Eylül’de kamuoyuna yapmış olduğu açıklama ile “… Rojhilat’da başlayan ve Kürdistan’ ın diğer parçaları başta olmak üzere, bütün dünyaya yayılan “Jin, Jîyan, Azadî” toplumsal devrimine tanıklık ediyoruz. Tanıklık ettiğimiz bu devrimin ruhuyla ve kadın mücadelesine olan inancımızla bu devrimi büyütme sözü veriyor ve bütün dünya kadınlarının özgürlük mücadelesini selamlıyoruz.” diyerek, “Bi Jin Jiyan Azadi’ye ber bi Azadiye ve ” şiarıyla bir kampanya başlatmıştır. Buradan kampanyayı selamlıyor ve açıklamanın son kısmı ile sözlerimi tamamlıyorum.
21. yüzyılda bir tutam saçı ile Jin, Jîyan, Azadî isyanının sembolü haline gelen Jina Emini’nin direnişi temelinde başlattığımız kampanyamızla birlikte yeniden ifade ediyoruz: Kadınların özgürlük mücadelesine olan inancımız tamdır! Bu inancı büyütmek için başta Kürt kadınlar olmak üzere; Türkiyeli kadınları, feminist örgütleri, kadın aktivistleri ve bütün dünya kadınlarını kampanyamızı sahiplenmeye, güçlendirmeye ve kadın varlığına yönelmiş bütün saldırılara karşı kadınlar öncülüğünde toplumsal özgürlüğü büyütmeye çağırıyoruz. Gelin hep birlikte, her yerde, her zaman haykıralım: Bi Jin Jîyan Azadî’ ye ber bi Azadî ve!

 

You may also like...