Basına ve Kamuoyuna

9 Ekim 1998’de uluslararası devletler ve bölge devletleri tarafından Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan uluslararası arası komplo 25 yılını geride bıraktı. Küresel emperyalist güçlerin Ortadoğu’ya müdahale için başlattığı süreç, İmralı adasında kesintisiz tecrit rejimiyle devam etmektedir. Sayın Öcalan’ın Suriye’den çıkarılmasıyla başlayan süreç bugün Kürdistan’da, Türkiye’de, Ortadoğu’da şiddeti, ölümü ve iktidarcı anlayışları körüklemekte, halklar arası düşmanlığı arttırdığı gibi, halkların binlerce yıl bir arada ve barışçıl yaşama iradesine darbe vurmaktadır. Kürdistan coğrafyasını ve değerlerini bölüp parçalayan Lozan’ın yüzüncü yılına girerken savaşlardan, katliamlardan, işkence ve zulümden beslenen devletler bu politikaları ile en çok kadını vurmakta, toprağı ve doğayı talan etmekte, gençleri geleceksiz bırakmakta ve umutsuzluğa sürüklemekte, toplumu açlığa mahkûm ederek halkın geçim kaynaklarını savaşa kullanmaktadır. Rojava’da, Başur’da savaş tırmandırılmakta, halkın üzerine bombalar yağdırılmakta, yerleşim yerlerine saldırılar düzenlenmekte, uluslararası savaş kurallarını ihlal eden yasaklı silahlar kullanılmaktadır. Başta kadınlar olmak üzere direnen, boyun eğmeyen, mücadele eden, sesini yükseltenleri özel savaş politikaları ile sindirmeye çalışan, olmayınca susturan, tecrit eden, hukuksuzca cezalandıran bir rejime dönüşmüş bulunmaktadır.

Uluslararası komplonun 26. yılına girerken Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında uygulanan tecrit kadınlar ve toplum üzerinde derinleşerek devam etmektedir. Şüphesiz; kadınlara ve bir bütün olarak topluma dayatılan bu çoklu saldırılar, İmralı’da uygulanan tecrit rejiminin sonuçlarıdır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki çeyrek asra varan tecrit politikaları derinleştikçe başta kadın kırımı olmak üzere; siyasal, toplumsal, sosyal, ekonomik ve ekolojik sorunlar da aynı oranda derinleşmektedir. Aslında tecrit edilmek istenen demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma ve özgür yaşam felsefidir. Tecrit edilmek istenen halkların bir arada yaşama umudu ve iradesidir. Tecrit edilmek istenen kadın mücadelesidir.

Bu temelde de başta Kürt sorunu ve Ortadoğu’nun demokratikleşme sorunu olmak üzere bütün toplumsal sorunların esas muhatabının Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan olduğunu bir kez daha belirtiyoruz. Elbette farkındayız; Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecrit rejimi, geliştirdiği ideoloji ve paradigmaya yöneliktir. Sayın Öcalan’ın İmralı Adası’nda geliştirdiği düşünsel, felsefik ve politik direniş; başta Kürdistan olmak üzere Türkiye ve Ortadoğu’daki halkların, gençlerin ve kadınların özgürlük ve demokrasi mücadelesine büyük bir ivme kazandırmıştır. Tam da bu sebeple; demokrasi ve özgürlük mücadelesi ancak İmralı tecrit sistemine karşı durularak verilebilir. İmralı tecrit rejimini yıkacak en büyük güç ise Jin, Jîyan, Azadî felsefesi temelinde büyüyen örgütlü kadın gücüdür. Bir kez daha belirtiyoruz ki; Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecriti kırıp fiziki özgürlüğünü sağlamak en temel hedefimizdir.

Jin Jîyan Azadî

 

Tevgera Jinên Azad (TJA)

 

 

Formun Altı

 

You may also like...