Saralardan Sêvêlere Evîn’le Yürüttüğümüz Mücadelemiz Hiç Bitmeyecek!

İnsanlık tarihi, faşist ve cinsiyetçi saldırılara da karşı direnişlere de çok tanık oldu. Dominik’te Mirabeller, Almanya’da Rosalar, Kürdistan’da Sakineler, Sêvêler ve ismini sayamadığımız daha nice kadınlar bunu gösteriyor. Aynı saldırılar Gazze’de, Sîne’de, Afrin’de hala devam ediyor.

Kadın varlığına topyekûn yönelmiş erkek egemen sistemin bu sistematik saldırıları, en çok da Kürt kadın bedenine karşı yürütülüyor. Kadın devriminin öncü kimliklerini ve bu devrimin ideolojisini temsil eden Kürt kadınları hedefleyen bu akıl; soykırımcı, sömürgeci, faşist devletin ta kendisidir.

9 Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris’te Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü isimlerinden Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan uluslararası hain bir suikast sonucunda katledildi. Aynı suikastın bir devamı olarak, yine 5 Ocak 2016’da Silopi’de Seve Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar haince katledildi. Bu faşist saldırıların, Sayın Öcalan’ın geliştirdiği ve Kürt kadınlar olarak içinde özgürlüğümüzü gördüğümüz “Demokratik, Ekolojik, Kadın Özgürlükçü” toplum paradigması ekseninde büyüyen kadın mücadelesine ve Kürt kimliğine yönelik olduğunu biliyoruz.

Bu katliamlara ilişkin delil ve belgeler apaçık ortada olmasına rağmen faillerin ve asıl sorumluların bugüne kadar dahi karanlıkta bırakılması ve olayın hala aydınlatılmamış olması asla tesadüf değildir. Tıpkı 9 Ocak Paris katliamının 10. yıl dönümüne yaklaşırken 23 Aralık 2022’de, ömrü boyunca kadın özgürlük mücadelesi veren Evîn Goyî’nin yine Fransa’nın başkenti Paris’te ikinci defa uluslararası bir suikastle katledilmesinin tesadüf olmadığı gibi.

Katlederek direnişi dağıtma ve korku iklimini diri tutarak direniş çizgilerini silikleştirme hedefiyle Kürt kadınları katledenler iyi bilmelidir ki; Saralardan Sêvêlere Evîn’le yürüttüğümüz mücadelemiz hiç bitmeyecek. Bütün ayrıntılarıyla planlanmış, hesaplanmış düşmanca bu saldırılara karşı yoldaşlarımızın özgürlük mirasına sahip çıkarak direnişimizi büyütmeye devam edeceğiz. Kürde ve kadına düşman bu faşist katliamların gerçek faillerinin bulunması için yürüttüğümüz hakiki bir adalet mücadelesi de direnişimize dahildir.

Bizler TJA olarak, yine aynı faşist ve hain bir saldırı sonucu 4 Ekim 2022’de Süleymaniye’de evinin önünde katledilmeden kısa bir süre önce “Çağın duygu ve düşünce çağlayanına çağıran bir ses’e ihtiyacımız var.” diye haykıran Nagihan Akarsel’in bıraktığı yerdeyiz. İçinden geçtiğimiz bu çağa “Jin Jiyan Azadî” olarak damgasını vuran bu sesi yükseltme sözü veriyor ve başta Kürt kadınlar olmak üzere bütün Türkiyeli kadınları ve dünya kadınlarını bu faşist saldırıların karşısında, Kürt kadınların özgürlük mücadelesinin yanında olmaya çağırıyoruz.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA)

You may also like...